İç Sözün Dilsizliği
Ne çok şey söyler bize, sesini bile çıkartmadan. Oysa en çok onu duyar, ona uyarız. Onunla kalabalıklaşırız. Biraz ‘ben’, biraz ‘öteki’. Derin bir nefes ve sessizlik… Önce kısık bir uğultu, ardından bütün karşı konulmazlığıyla yine yeniden kendine çağırır dinletmek için…